Kutlu yayınevi

Türk yayınevi neşriyatı

<div> <p>Wattpad yazarlarına ve yazmaya başlayanlar için yaratıcı yazarlık yolunda rehber olacak olan elinizde tuttuğunuz bu kitap, yazarlık sanatının inceliklerini öğrenmek isteyenler için bir rehber niteliğinde. <br></p> <p>Kelimelerin büyülü dünyasında kaybolmak, duyguları, düşünceleri ve hayal gücünü satırlara dökmek isteyen herkes için tasarlanmış bu eser, sizi adım adım yaratıcı yazma sürecinin içine çekecek. <br></p> <p>"Yazmanın Sırrı" kitabı, ilham kaynağınızı bulmanızdan, karakterler ve dünyalar yaratmanıza, hikaye örgüsünü oluşturmanızdan, etkileyici diyaloglar yazmanıza kadar her aşamada size rehberlik ediyor. <br></p> <p>Deneyimli yazarların ipuçları ve pratik egzersizlerle dolu bu kitap, yazma becerilerinizi geliştirmenize yardımcı olacak. <br></p> <p>Yazmaya yeni başlayanlar için temel bilgiler, ileri düzey yazarlar için ise derinlemesine analiz ve teknikler sunan "Yazmanın Sırrı", her seviyeden yazara hitap ediyor. <br></p> <p>Edebiyatın büyülü dünyasına adım atmaya hazır mısınız? Bu kitap, hayal gücünüzün sınırlarını zorlamanız için size ilham verecek ve yol gösterecek. <br></p> <p>Kaleminizi elinize alın ve kelimelerin gücünü keşfetmeye başlayın. Yazarlık yolculuğunuzda size eşlik edecek bu kılavuz, kendi hikayelerinizi yaratmanız için gerekli olan bilgi ve motivasyonu sağlayacak. <br></p> <div> <br> </div> </div>

Yazmanın Sırrı - Wattpad Yazarları ve Yazmaya Başlayanlar İçin Yaratıcı Yazarlık - A. Caner Erkan

Beden

Basım Dili

Boyut

Basım Yılı

Setli/Tekil

Sayfa Sayısı

Yazar

İmzalı

<div> <div> <div> <div> <div> <p>Oliver'in anlattıkları kuantum seviyesinde içimizdeki ortak bilincimizin yönetim koltuğu DNA ortak kromozonunun birleşim yerleri olduğunu farklı boyuttan ele alınıp sonunda bilinç denen bulmacanın parçaları tamamlanacak aynı dilden konuşup aynı açıdan bakacağız. <br> </p> </div> </div> </div> </div> <div> <br> </div> </div>

Oliver - Mehmet Düzkar

‘Türkçesi varken’ görüşünün yılmaz savunucusu olarak yazı ve dizelerinde bu dil duyarlılığının yoğun izlerini görmüş olduğumuz Ömer F. ; Özen’in ilk dizeleri Anadolu basınında, Osmaniye / Hakikat, Eğridir Göl Sesi, Başkent, Urfa / Meşale, Güneş, Bartın, Çağdaş Türk Dili vb gazete ve dergilerinde yayınlandı. ; Yine Anadolu basınında başlayan basın meslek yaşamı Cumhuriyet Gazetesinde sürdü. ; Kanada’nın Montreal kentinde 1994 yılında üç dilde yayınlanan Bizim Anadolu Gazetesini kuran Ömer F. ; Özen, siyasal, toplumsal ve sanatsal yazılarıyla sürdürdüğü basın-yayın yaşamına koşut olarak, 2009-2018 yılları arasında yine kendisinin kurmuş olduğu Montreal Türk Filmleri Şenliği’nin başkanlığını yürüttü. ; Basın ve ekinsel etkinliklerinin yanında Kanada’da değişik ortamlarda Türk toplumunun çıkarlarını savunmak için eylemlerde bulunan Ömer F. ; Özen, bu etkinlik ve eylemleri dolayısıyla çeşitli basın, sanatsal ve toplumsal ödüllere de layık görüldü. ; ? *** ? Çağının Tanıklığında başlığıyla bir araya getirilen ve 2000-2014 yıllarını kapsayan Ömer F. ; Özen’in gezi yazıları, Montreal’i konu almış olduğu biri dışında, hepsi yurt izlenimlerini taşıyor. ; Türkiye için milat sayılan 12 Eylül 1980 darbesi sonrası yeniden biçimlendirilmeye çalışılan Türk toplumu üzerine yapılan çalışmaların meyveleri, özellikle 1990’ların sonuna doğru alındı ve Özal gençliğiyle birlikte toplumsallık geleneği dışlanıp acımasız bir bireyselcilik öne çıkarıldı. ; Yazar, 10 yıllık bir yurtdışı deneyiminden sonra dönmüş olduğu yurdunun fotoğrafını çekerken, bu değişim ve dönüşümün değişik toplum katmanlarındaki etkilerini gözler önüne seriyor. ; Tüm olumsuzluklara karşın umudunu yitirmeyen yazar, geleceğin yeni yetişen kuşakların elinde yükseleceğinin inancıyla bu kitabı okuruna armağan ediyor.;

Çağının Tanıklığında - Ömer Faruk Özen

Renksizliği bir sanat eserine dönüştürmek, hayatın karmaşık paletinde anlam aramak seni gerçekten zengin kılacak. ; İstediğin rengi bulabilirsen yaşamın sana sunduğu en güzel hazine olabilir. ; Mutluluğun rengi, kendi paletini oluşturmakta yatıyor.;

Renkli ve Renksiz Hayatlar - Tuna Akyüz

Tohum düştüğünde toprağa Sanır ki ağaç oldum Toprağa düşmek de bir meseledir Başlangıçtır sona varan Sürecin ismi olmuş yaşam Yükselmek için düşmek Başlamak için sonlanmak Ve inan Aradan çıkılacak, ağacın yapraklarından semaya Toprağa düştüğünde ağaç olma umudun yoksa Cennetten hiç kovulmamışsındır, Uyanmadın mı rüyandan…? Şimdi sevgili Gönlüm ezelden bahtiyar Gözlerimdir beni yanıltan Hakikatime, Ki nasıl bir tohumun hayali ise ağaç olmak Ve gerçekten hayalse dalında meyveleri bir ağaca varmak, Düşlerimde gözlerim asalına uzanan Yolum üzre gönlüm sevgili ve sevgidendir Yenmeyen ve içilmeyen toprağa tohum ekişim Ve ağacı hayal edişim, Ki o güzelliğin hakikatidir ağacın oluşu Ne ise o Kendisine yol alan

Yıldız Tozları - Nilgün Nart

“Hayat kısa değildir. ; Biz hayata anlamlı bakmaya ömür yarılanınca başlarız sadece.” Bu kitabı okumaya başlayarak kendini mutlu edebilme sanatına daha erken ulaşabilir, hayatın anlamını daha erken yakalayabilirsin. ; İnsanlar mı büyümemeliydi yoksa sahip olmak istedikleri mi? İnsanın en büyük sınavı neydi? Yaşamı gerçekten hissedebilmek mümkün mü? Mutlu olmanın sırrı nedir? Aklındaki soruların yanıtını bulmaya ve mutluluğa bin adım atmaya hazır mısın? ŞİMDİ KİTABI AÇ VE KENDİNİ BULACAĞIN ANLARIN KEYİFLİ YOLCULUĞUNA BAŞLA.;

Özden Bir Damla - Nehir Güzel

Rüya gerçekliği kavramı, rüyaların sanal ve arttırılmış gerçeklik teknolojilerinin oluşturduğu insan zihni ve teknoloji karmasına deneyimsel benzerliğinden yola çıkarak oluşturulmuştur. Bu araştırmada, insan zihninin sanal gerçeklik üretme kapasitesiyle evrenin sanal gerçeklik üretme kapasitesi perspektifinden insan zihninin ve evrenin sınırları sorgulanmaktadır. Bunların yanında rüyaların geleceğe dönük bilgi kaynağı olarak nasıl kullanılabileceğiyle ilgili iddialar savunulmaktadır. Kitapta mutlak gerçeklikle özdeşleşen tanrısal mesajların hayattaki karşılığının gerçeklik boyutlarıyla ilişkisi üzerinde durulmaktadır. Aynı zamanda rüyalar, gerçekliğin farklı bir görünümü olarak ele alınmıştır. Bu bağlamda mutlak gerçekliğin tezahürleri rüya gerçekliği dahil 19 (on dokuz) gerçeklik boyutuyla ortaya konulmuştur. Klasik bilimsel yöntemle açıklanamayacak bazı fenomenlerin açıklanması için oluşturulan bu eserde ana hedef; bireyler ve toplumlar için gerçekleşmesi olası bazı felaketlerin önceden anlaşılarak gerekli tedbirlerin alınması için bir yöntem oluşturmaktır. İdeal gerçeklikteki rasyonel bir formül nesnel gerçeklikteki bir fenomenin karşılığı olabilir. İnsan hayatında veya evrende bireyi ya da toplumu etkilemesi muhtemel olayların formülü de rüya gerçekliğinde aranmalıdır. Takdirinize sunulan bu eser hakikat arayışının kavramsal özeti niteliğindedir. Selamlar ve saygılar.

Rüya Gerçekliği - Cengiz İbrahim Çelebi

Rize, Türk siyasi tarihinde önemli bir konuma sahiptir. ; Türk siyasetinde önemli ve etkin rol oynamış şahsiyetlerin bir bölümü Rize’den yetişmiştir. ; Rize siyasi hayatımıza 2 başbakan ve hükümette görev yapmış pek çok vekil kazandırmıştır. ; Bu çalışmada Türkiye’nin çok partili hayata geçmiş olduğu zamandan, 12 Eylül darbesine kadar geçmiş olan sürede Rize’deki siyasi faaliyetler, Türkiye’de yaşanmış olan genel siyasi olay ve faaliyetlerle desteklenerek anlatılmıştır. ; 1946 yılından başlayarak Rize’de yaşanmış siyasi faaliyetler detaylıca ele alınmıştır. ; Yaşanan seçimler, halk oylamaları, parti kongreleri, siyasilerin bölgeye yapmış oldukları ziyaretler ayrıntılarıyla sunulmaya çalışılmıştır. ; Rize tarihinden kesitler sunulurken aynı zamanda memlekette yaşanan gelişmelerde eş zamanlı olarak aktarılmıştır. ; Bu çalışma ne tam bir yerel tarih ne de tam bir Türk siyasi tarihidir. ; Bu iki olgunun harmanlanmasıyla ortaya çıkmış bir eserdir. ; Arşiv belgeleri ağırlıklı olmak üzere Rize’de yaşanmış olan siyasi oluşumlar, faaliyetler ortaya çıkarılmaya ve en doğru şekilde aktarılmaya çalışılmıştır.;

Türk Siyasi Tarihinde Rize (1946-1980) - Kaan Cem Geniş

Elbette "insan" figürünün varolmak ile ilişkisi olduğundan sosyolojik konuları yazılar üzerinden göstermeye devam ediyorum. ; Bu gösterme bir gösteri biçimi olsa da "bir başka açıdan" olduğu tartışılmaz. ; Gösteri aygıtları içindeyken "gösteri"den bağımsız olduğumu iddia etmiyorum bu yüzden. ; Gösteriye dahil ama "gösteri" nin dışında bir yerde konumlandırıyorum kendimi. ; Bu konumlandırma sonrası çoklukla "amaç" sorgulanıyor. ; Benim herhangi bir "öğretici" amacım yok. ; Kendi penceremden dünyayı yorumlamaya bakıyorum. ; Kimi yerde sıkılıyorum, kimi yerde seviniyorum, kimi yerde üzülüyorum, kimi yerdeyse öfkeleniyorum. ; Kimsenin değil ama kendi duvarlarımı çıplak ellerimle itelemeye devam ediyorum. ; Bu kitap isminden de anlaşılacağı üzere siyaset ağırlıklıdır. ; Yazılarımın büyük bir kısmı kişisel düşüncelerime içkindir. ; Fakat gündeme ilişkin de kimi zaman gerek politik analizler gerekse haberleri yansıtmak mecburiyetinde olduğumu düşünüyorum. ; Doğrusu temel hassasiyetlerimin olduğunu da söyleyebilirim. ; Vatan, bayrak, İslam, kadın ve çocuk hakları, ezilenler, mülteci hakları gibi konularda hassasım. ; Dolayısıyla bu hassasiyetlerime ilişkin de yazılarım söz konusu. ; Tüm küfür ehlinin, İslam'a saldırması meselesinde de herhangi bir grubun ya da cemaatin sözcülüğünden ziyade "hak" olanı söylemeye çalışıyorum. ; Zira İslam'ın savunması birey olmanın da ötesinde toplumsal bir anlam taşımakta. ; İslam yüz yıllardır yalnız bırakılmış, ezilmiş insanların kendi haklarını defakto bir şekilde elde etmesinin simgesidir. ; Bu sebeple bir kez daha zulme uğramasını kabul etmemektir benim yaptığım. ; Zira Müslüman halkı saldırgan bir halk değildir. ; Dünyanın neresinde olursa olsun sadece kendi topraklarında, kendi inanış biçimlerinde varolma mücadeleleri söz konusu. ; Bunu salt siyaset olgusuna indirgemek İslam'a haksızlık olur. ; Ben bu haksızlığı da yapmıyorum, yapmayacağım. ; Çünkü daha derinlikli bir olgudur ve daha yaralı bir haldir. ; Yüz yıllardır yalnızlıkları dahi dillendirilmemiş bu insanların bugünkü varolma savaşı elbette önemlidir. ; Ve bu önemi her fırsatta dillendireceğim. ; Acının, sevincin, hüznün, coşkunun içiçe olduğu bir dünyadayız. ; Kitabımda tam da bu gerekçeyle birden çok duygu durumunu aynı anda ya da art arda sıraladığımda, buna şaşırmamanızı ya da beni yadırgamamanızı temenni ediyorum. ; Çünkü kimi zaman bir ölüm haberinin ardından bir başka yazının kaleme alınması gibi zor durumlar da söz konusu. ; Ama hayatın gerçekliğinde de bu böyle. ; Dünyanın bazı yerlerinde sözgelimi şu an kimileri ölürken, kimileri eğleniyor, kimileri gösteri yapıyor, kimileri yolda yürüyor, kimileri uyuyor, kimileri konuşuyor, kimileri doğum yapıyor, kimileri yemek yiyor... ; Tıpkı bunun gibi düşünmenizi temenni ediyorum. ; Durum budur. ; Belki biraz daha fazlasıdır. ; Değil mi?;

Siyasi Hamle - Veysel Şahin

Türk milleti hiçbir karşılık beklemeden, yalnızca Allah rızası için bin yıldır adalet, ahlâk, medeniyet, hürriyet nedir, kurduğu devletlerle bütün insanlığa göstermiş; hak hukuk nedir kanıtlamıştır. Son iki yüzyıldır çeşitli entrikalarla dünya üzerindeki söz hakkı elinden alınan ve 52 parçaya bölünen Türk milleti sinesinde gizlenen gücü özlüyor. Ortadoğu, Balkanlar, Doğu Türkistan gibi zulüm altında inleyen bölük pörçük milletimiz de "Ne zaman geleceksiniz?" diyerek hasretle bizi bekliyor. Bu kitap, yirmi beş senelik tefekkürün yazıya dökülmüş halidir. Bin senelik ve öncesindeki üç bin senelik medeniyeti genç nesillere anlatabilirsem kendimi bahtiyar sayacağım. “Yiğit doğar, boy verir; cenk eder, şanı yürür Tarih tekerrür ise Türkle olur tekerrür.” Gizle

Nida (milletin Kıyamı) - Aygün Tüfekçi

Eski Türk Edebiyatı alanı içerisinde çeşitli dönemlerde meşhur şairler tarafından hazırlanmış olan divan şiirleri yer almaktadır. ; Şairler tarafından hazırlanmış olan divan şiirlerinde çeşitli konular ele alınmıştır. ; Şairler tarafından ele alınmış konular arasında "Hind-Hindû ve Hindûstan" konulu beyitler de bulunmaktadır. ; Hind-Hindû ve Hindûstan konulu çalışmamızın hazırlık aşamasında "Hind-Hindû ve Hindûstan" konusu ile alakalı beyitlerin tek tek taramaları yapılarak tasnif çalışması ile birlikte alfabetik olarak sıralanarak beş bölüm halinde araştırmacılarımız, öğrencilerimiz ve okuyucularımızın faydalanabileceği bir kitap haline getirilmiştir.;

Eski Türk Edebiyatı Şiirlerinde Hind-hindu-hindustan - Dr. Mustafa Sarper Alap

İnsan kendisini yaşadığı topluma kabul ettirmek için süslü yalanlar söyler. Sonra da yalanı ortaya çıkmasın diye; söylediği yalana göre çelişkili bir hayat sürer. En büyük yalanı kendine söyler aslında. Söylemlerindeki gibi iyi biri olduğunu göstermek ona bir ömür zaman harcatır. Kendisine yeniden dönebilme zamanını yitirir. Kendisi olmayı beceremeden yitip gider.

Insan, Insan Doğmaz Sonradan Insan Olur - Mehmet Şefik Kısa

Türk Bilim Sanaltayları (TUSATBİTİG), Türklerin ortak tarih, dil ve kültür birlikteliğini vurgulayarak Türkoloji (Türk Tarihi, Türk Dili ve Edebiyatı) alanında bilimsel ve eleştirisel çalışmaların hem sanal alemde hem de yayınların gerçekleştiren bir topluluk halini almıştır. ; Bu anlamda yapılan sanaltaylar, Türkiye ve Türk Dünyası ile ilgili bilim insanlarını bir araya getirmek, akademik çalışmaları, iş birliklerini teşvik etmek, bu çalışmalar için bir veri tabanı oluşturmayı amaçlamaktadır. ; Bu veri tabanını oluşturan altıncı kitap, Türkiye’den Türkistan’a uzanan geniş coğrafyada yaşayan Türk bilim insanlarından gelen bilimsel yazıları içermektedir. ; Türkbilim Araştırmaları Dizisi’nin altıncı kitap çalışmasında 9 yazı yer almaktadır. ; Bu kitaptaki 9 yazı için üç bölüm ayrıldı. ; Birinci bölümü oluşturan “Türk Dili ve Edebiyat” başlığında 5 değerli yazı bulunmaktadır. ; Bu yazılar, Türkiye, Azerbaycan, Özbekistan ve Kerkük’ten katılan araştırmacılara aittir. ; İkinci bölüm ise “Tarih ve Dil Politikaları” başlığını taşımakta Sovyetler ve Çin hakimiyetindeki Türklere karşı uygulanan dil politikalarını değerlendiren 2 yazıyı içermektedir. ; “Tarih ve Kültür” başlığını altındaki üçüncü bölümde, Türklerde konar-göçer yaşamın izleri ve tarihçi gözüyle milli şair Mehmet Akif Ersoy’un hayatı değerlendirilmektedir. ; Kitabımızın, Türkbilimine destek ve katkı yapması en büyük istek ve mutluluğumuz olacaktır. ; Gizle;

Türk Dünyasında Ortak Tarih, Dil, Edebiyat Ve Kültür Yolunda - Hikmet Demirci

"Atasözleri İle Konuşuyorum" kitabı, Türk dilinin zengin atasözlerini ve deyimleri derinlemesine ele alıyor. Bu kitapta, atasözlerinin anlamını ve kökenini anlamak isteyenler için detaylı açıklamalar yer alıyor. Ayrıca, Türk kültürünün vazgeçilmez öğesi olan atasözleri ve deyimler, günlük yaşamda nasıl kullanıldığını örneklerle gösteriyor. Kitap, dilimize özgü bu ifadelerin tarihçesini ve anlamını öğrenmek isteyenler için ideal bir kaynak niteliğinde. Türkçe basımıyla, okuyuculara kolay okunabilir ve anlaşılır bir içerik sunuyor.;

Atasözleri Ile Konuşuyorum

Türk Kültür ve Medeniyet Değerleri Yolunda genel başlığıyla sunulan bu çalışmada eski Türk kültürü ve edebiyatı, çocuk kültürü ve edebiyatı ile dil ve dil bilim konularının irdelendiği yazılar yer almaktadır. TÜSATBİTİG Sanaltaylarında Haziran-Temmuz-Ağustos 2020’de sunulan bildiriler içeren bu eserde; Moğolistan’dan Azerbaycan’a ve Türkiye’ye uzanan coğrafyada Türk kültür ve medeniyet değerlerinin farklı konularını yeni bakış açısıyla aydınlatmaya çalışan bilim insanlarının yazıları geçmişten günümüze ve geleceğe ışık tutmaktadır. Analitik berraklık ve didaktik nitelik taşıyan yazılarda akademisyenler, inceledikleri konuları görsel materyallerle de desteklemektedirler. Özgün kaynaklardan yararlanılarak incelenen konular karşılaştırmalı ve tartışmalı bir şekilde Türk dili, edebiyatı, tarihi ve kültürü alanlarında ilgilenen herkesin ilgisini çekecek bilgiler sunmaktadırlar.

Türk Kültür Ve Medeniyet Değerleri Yolunda - Öztürk Emiroğlu & Alev Önder

Zeytin Dalı Harekâtı’nın gerçekleştirildiği dönemde, gerek iktidar gerekse muhalefetteki Türk siyasetçi ve devlet adamları, ülkemizin “Beka Sorunu” ile karşı karşıya olduğunu, sıklıkla ve net ifadelerle dile getirdi. ; “Zeytin Dalı Harekâtı”, bu gündemle gerçekleştirildiğinden, sebepleri ve sonuçlarıyla Türk tarihinde önemli bir yere sahip olacaktır. ; Elinizde bulunan bu çalışma, harekâtın aktif devam ettiği süreçte görsel, işitsel, elektronik, dijital, basılı kaynaklardan günbegün yapılan takip ile ortaya çıkmıştır. ; Harekât ile ilgili diplomatik, siyasî ve askerî tüm safahat, gün gün ele alınarak kayda geçirilmiş ve aynı şekilde okuyucunun istifadesine sunulmuştur. ; Faydalı olması dileğiyle…;

Suriye Afrin Zeytindalı Harekatı - Murat Tevfik Tenşi

Şanlı tarihimizi, yakın tarihimizde kurmuş olduğumuz en önemli devlet olan Osmanlı İmparatorluğunu bize unutturmaya, unutturamasa bile işi sulandırmaya ve zihinlerimizi bulandırmaya çalışan çarpık tarih anlayışını ve bu tarih öğretim ve eğitimini değiştirmek zorundayız. Bölgemizde ve dünyada oynanan tüm entrikaları ve oyunları durdurmanın tek yolu, oyun kurucu olmaktır. Oyun kurucu olmanın yolu da, yeniden Osmanlı gibi düşünmek ve bu sayede tarihteki belirleyici konumumuzu tekrar elde etmektir. Bir diğer belirleyici gücümüz, çığ gibi gelen gençliğimizdir. Onların kıymetini bilmeliyiz. Kıymetlerini bilelim ki; tüm dünyada ‘Z kuşağı’ olarak tanımlanan bugünkü gençliğimizi, geçmişte, 1970’li yıllardaki gibi heba etmeyelim. Onların oyuna gelmemesi ve saplantılı ideolojilere ve marjinal gruplara alet olmamaları için sorgulayıcı ve verimli bir eğitim sistemini devreye sokalım. Unutmayalım: Her şeye rağmen, gelecek bizimdir. Üstad Necip Fazıl’ın etkileyici dizelerindeki gibi: ‘’Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir! Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!’’

Geçmişten Geleceğe - 21. Yüzyılda Türkiye - Sinan Başaran

Melce Bir Adamın Altmış Dakikası İsmail Çakmak / Kutlu Yayınevi Basım Yılı: 2022; Sayfa Sayısı: 71; Kağıt Türü: Kitap Kağıdı; Ebat: 13 x 19,5; Dil: Türkçe; Cilt Durumu: Karton Kapak; ISBN-13: 9786257485593; Yazar: İsmail Çakmak; Yaş otuz beş Dante gibi ortasında değilim ömrün. Aşk da kader coğrafya gibi. Kutsal metinlerin ölüm naraları altında sana sığındım var olmak için. Bilemedim ki varlık koca bir yokluğa hasretmiş. Bir kitaba gizledim resmini sensizliğin kemendini doladım boynuma. Yanına uzandım konuştuğun her kelime aklımda anıların hatırına. Gözlen galebe çalıyordu güneşe.

Melce - Bir Adamın Altmış Dakikası - Ismail Çakmak

Senden Sonra Ramazan Bayındır / Kutlu Yayınevi Basım Yılı: 2019; Sayfa Sayısı: 174; Kağıt Türü: Kitap Kağıdı; Ebat: 13,5 x 19,5; Dil: Türkçe; Cilt Durumu: Karton Kapak; ISBN: 9786057993946; Yazar: Ramazan Bayındır; Belki de ileride yaşayacağım ve derinden hissedeceğim daha büyük bir aşk hikâyesi için bu yaşananlar ve ayrılık süreci benim nezdimde bir hazırlıktı. Belki de ileride yaşanacaklara bir hazırlık evresi veya antrenman gibi bir şeydi. Isınıp maça daha hazırlıklı ve zinde olmam için bir öncelikti. Belki de yaşamam gereken asıl hayatıma uyanıp gözümü dört açmam için böyle bir şok ve böyle bir terk edilmişlik yaşamam gerekiyordu. Kelebek olmak için küçücük tırtılın çektiği tüm sıkıntı ve acılarla büyümek serpilmek ve olgunlaşmak için... Sen gittikten sonra bir gün kalktım ve kendime gelmeye karar verdim. Pencereyi açtım. Yükselmekte olan güneşin neşeli ışıklarıyla belirginleşen kayalıkların uzun ve siyah gölgeleriyle çizgilenmiş pembelikle parlayan upuzun tepelerden esen serin rüzgar içimi ürpertti. Dağların çılgınlıklarına karşın rüzgâr taze ve doğal ot kokusu taşıyordu. Hafiften gözlerimi kapatarak kokuyu iyice içime sindirdikten sonra evin içinde adımlarımı sıklaştırarak düşüncelerimi yokladım. Ve tek bir yol benim için sığınacak bir liman olduğuna kanaat getirdim. O yol ise onu hayatımdan tümüyle çıkarıp yepyeni bir sayfaya yelken açmaktır. Onun hiç var olmadığı onun adının geçmediği onun anımsatılmadığı onun ayak basmaya hiç cüret edemeyeceği ve onun izlerinin olmasına imkân vermeyeceğim yepyeni tertemiz ve güvenli bir dünya...

Senden Sonra

Özleştirmeciliğin Bildirgesi Gökbey Uluç, Oktay Doğangün / Kutlu Yayınevi Basım Yılı: 2016; Sayfa Sayısı: 187; Kağıt Türü: 2. Hamur; Ebat: 13,5 x 21; Dil: Türkçe; Cilt Durumu: Karton Kapak; ISBN: 9786059672047; İlk Basım Yılı: 2016; Yazar: Gökbey Uluç, Oktay Doğangün; Türk dilinin gelişim evrelerinden biri de onun özleştirilmesidir. Türk Dil Kurumu'nun öncülüğünde başlayan bu süreç günümüzde de sürmektedir. Ülkemizdeki siyasi gelişmelerden etkilenerek kimileyin ivme kazanmış kimileyin de duraksama aşamasına girmiştir. Devingen yapısından ötürü sürekli işlek kalan özleştirmenin günümüzdeki sürecini işlediğimiz bu çalışmamızda toplumdaki dil bilincine dilin sorunlarına ve çözümlerine değindik. Değinirken de örnek olsun diye özleştirilmiş sözcükleri yazdık ancak bunda çok ileriye gitmedik. İstesek bütün yazı dilini Türkçe kökenli sözcüklerle donatabilirdik ancak öñcelikli amacımız özleştirme akımının bilincini yaymak olduğundan herkesçe bilinen yabancı kökenli sözcükleri kullanmayı yeğledik. Aşırıcılığa kaçmadık. Ayrıca çalışmamızda Türk Dili Derneği olarak savunduğumuz [é] ile gösterilen kapalı e sesi ile [ñ] ile gösterilen genizcil n sesine de yer verdik; gérekçelerini ve kullanımını ilgili başlıklar altında anlattık. Dokuz yıllık deneyim ve birikimimizi bizim gibi Türkçeyi seven kitlelere aktarıp onların da özveride bulunmalarını umduğumuz bu çalışmamızın yararlı ve uğurlu olmasını diliyoruz.

Deneme İnceleme araması için 43 sonuç listeleniyor